İdare hukukunun konusunu idarenin tüm eylem ve işlemleri oluşturmaktadır. İdari davalar da bu eylem ve işlemlere karşı açılan davalara denilmektedir. Bu idari davalar ise üç şekilde karşımıza çıkmaktadır: Birincisi idarenin imar uygulaması, kentsel dönüşüm kararları, kamulaştırma kararları, ruhsat iptali, kamu kurumlarının verdiği cezalar, vergi cezaları, SGK cezaları gibi kararlarına karşı açılan iptal davasıdır. Bu dava

Alacağını tahsil edemeyenler için alacağını tahsil etmek, buna ilişkin icra takipleri başlatmak, haciz işlemlerinin gerçekleştirilmesi, maaş haczi, araç haczi, gayrimenkul haczi, banka hesaplarına haciz uygulanması, karşılıksız çek için dava açılması, kendisine haksız şekilde icra takibi başlatılanlar için menfi tespit veya istirdat davalarının açılması, borca itiraz, imzaya itiraz gibi hukuki işlemlerin yapılması veya bunlara ilişkin davaların

Evlilik birliğini sona erdirip boşanmak isteyen eş, bunu Türk Medeni Kanununa göre boşanma davası açarak mahkemeden talep edecektir. Tarafların, kanunumuzda yazılan anlaşmalı boşanma şartlarını taşımaması veya diğer eşin boşanmayı kabul etmemesi veya eşlerin boşanma şartlarında anlaşamaması halinde açılan davaya çekişmeli boşanma davası adı verilmektedir. Çekişmeli boşanma davaları genel boşanma sebebine dayalı veya özel boşanma sebebine

Ceza yargılamasında kişilerin hem suçtan zarar gören sıfatıyla hem de sanık sıfatıyla, hukuki yardıma ihtiyaçları en yüksek düzeydedir. Bu süreçler neticesinde; el koyma, yakalama, gözaltı, adli kontrol, tutuklama, adli para cezası veya mahkumiyet gibi kararlar kişilerin özgürlüğünü sınırlayıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Bir suç işlendiği şüphesi ile savcılık tarafından yürütülen soruşturmada şüphelilerin ve müştekilerin ifadesinin alınması, delillerin

Arabuluculuk, uyuşmazlık konusunu uyuşmazlığın tarafı olan kişilerin bağımsız ve tarafsız bir arabulucu vasıtasıyla bir araya getirilerek bu uyuşmazlığın sona erdirilmesi hedefleyen alternatif bir çözüm yoludur. Arabuluculuk yoluna başvurmak hukukumuzda bazı uyuşmazlıklar için zorunludur. Hukukumuzda ticari uyuşmazlıklarda, iş hukukundan kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti benzeri işçilik alacaklarına dayalı uyuşmazlıklarda, tüketici hukukundan kaynaklanan bazı

Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine göre evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin birlikte mahkemeye başvurması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin de kabul etmesi halinde tarafların anlaşmalı olarak boşanması mümkündür. Buna göre evlilik birliğinin devam etmesini her iki taraf da artık istemiyorsa ve her iki taraf da boşanmaya karar vermişse anlaşmalı olarak

Ticari bir ilişki, bir alışveriş, yapılan bir iş, yapılan bir sözleşme ya da farklı diğer yollarla hak edilen ancak elde edilemeyen paraya alacak denilmektedir. Alacak hakkı sahibi ise alacaklı olarak nitelendirilmektedir. Bu alacakların temini için alacaklı tarafta; alacak senedi, ipotek senedi, sözleşme, cari hesap alacağı, çek, bono, poliçe, fatura gibi alacağı kanıtlamaya yarar belgeler mevcut